Bilim Akademisi üyesi ve jeolog Profesör Doktor Naci Görür deprem hakkında önemli bilgileri paylaştı. Olayları gerçekten hazmedemediklerini ifade eden Görür doğal felakettir başımıza gelir demenin de pek mümkün olmadığını açıkladı. Maalesef bizlerin katkısının da bu doğa olayını afete dönüştürmede küçümsenmeyecek ölçüde olduğu belirtildi. Belki bu depremin çok küçük hasarla atlatılamayabileceği ve depremin şiddetinin fazla olduğu açıklandı. Ancak yerleşim alanlarını depreme dirençli hale getirmeyi becermiş toplumlarda bu afetin çok az sayıda can ve mal kaybı ile atlatılabileceği belirtildi. Depremin Türkiye'de büyük bir felaket olduğunu ifade eden Görür deprem tarihine bakarak düşündüğünü söyledi.
Prof. Dr. Naci Görür toplamda 10 ilin etkilendiğini ve Kahramanmaraş merkezli olan 7.7 şiddetindeki deprem ile ilgili olarak en büyük tehlikenin bu saatten sonra artçılar olduğunu belirtti. Hatay ve Adana'nın daha riskli hale geldiğini ifade eden Görür, şimdiden uyardığını da açıkladı.
Elazığ'ın bir deprem kentinde yaşadığını bilmediğini fark ettiğini ifade eden Naci görür depremin geleceğinin belli olduğunu söyledi. 2003 senesinde kolları sıvadığını açıklayan Görür, kaymakam, vali hepsi ile konuştuğunu konferanslar verdiğini açıkladı. Malatya'nın Bingöl’ün, Adıyaman'ın tehlikede olduğunu ifade eden Görür Devlet Planlama Teşkilatı’na proje hazırladığını söyledi. Dilinde tüy bittiğini, 7 sene uğraştığını ve kıvrandığını ifade eden Görür, 2010 senesinde Elazığ depreminin yaşandığını anlattı.
Erkenek Maraş arası ile ilgili olarak da bağırdığını çağırdığını ve yerel yönetimlerle konuştuğunu açıkladı. Düne kadar konuşmaya devam ettiğini belirten Görür gece saat 04.17'de depremi duyduğunu, 75 yaşında olduğunu ve bir buçuk saat ağladığını söyledi. Deprem olacağının içine doğmadığını ifade eden Görür, bilimin var olduğunu aktardı. Bu fay hattının kırılacağını bilimin zaten söylediğini ifade eden Naci Görür, Elazığ'da kırılan fay hattında bulunan enerjinin bir kısmının güncel olarak kırılan hatta transfer edileceğini anlattığını belirtti.
Depremin büyük olduğu hem kırıkların oluştuğunu hem de kayaların hareket ettiğini ifade eden Görür merak edilenleri yanıtladı ve bu saatten sonra en büyük tehlikenin artçılar olduğunu belirtti.
Yaşanan 1999 depremi ardından durmadan, hızla ve istekle işe başlansaydı tüm Türkiye'yi 23 senede depreme dirençli kentler haline getireceğimiz belirtildi. Depremin su, ekmek ve hava kadar gerçek olduğu açıklandı. Fay kuşaklarında yer alan yerleşim bölgelerini dirençli hale getirmemizin gerekli olduğu yönünde ifadeler kullanıldı.
Herkesin İstanbul'da bir deprem olması durumunda bir şeyi çok iyi bildiğini ifade eden Profesör Doktor Naci Görür, en az 50 60.000 binanın hasar alacağını aktardı. Uyarmaktan dillerinde tüy bittiğini ifade eden Görür, Japonya'nın bunu böyle yaptığını 7 üzerinde deprem olduğunu ve tesadüfen bir ya da iki kişinin öldüğünü söyledi. Japonya'nın yapmış olduğunu el ele verirsek bizim de yapabileceğimiz açıklandı. Gerekli tedbirlerin uygulanması durumunda 20 senede Japonya gibi olacağımız söylenildi.