Yeni doğan oğlunu kucaklayan Afgan polis memuru, gece yarısı ailesini gizlice Taliban ve Pakistan sınır muhafızlarından geçirmeleri için kaçakçılara 500 sterlinin üzerinde - neredeyse iki aylık maaş - ödedi.
Dört çocuk babası 29 yaşındaki Wahed, polis kimliklerini Pakistan sınırından ayrı ayrı gizlice geçirmek için 50 sterlin daha harcadı: Bulunursa onu öldürebilecek, ancak sığınma hakkı elde etmek için tek umudun olacağını bildiği evraklar.
Bir hafta önce, Ağustos ayının başlarında, Taliban Afganistan'da yıldırım hızıyla ilerlerken, Wahed'in komutanı birimine mevzilerini terk etmelerini ve canları için kaçmalarını söylemişti.
İki kez mülteci olan Wahed, zulüm gören Farsça konuşan Şii etnik bir grup olan Hazara olduğu için iki kat ölüm riski altındaydı. Kadın hakları çalışmaları nedeniyle karısı hakkında da Taliban'ın tutuklama emri var. Komşuları ona, kaçtıktan birkaç gün sonra Kabil'deki evlerinde tüfekli piyade askerlerinin bulunduğunu söyledi.
“Taliban genel af konusunda yalan söylüyor. Bu tamamen bir yalandır. Eğer durum buysa neden beni ve karımı aramak için evime geldiler? Hazara ailelerinden kaçmak için resmi olmayan gizli bir mülteci kampı haline gelen Pakistan başkentine yakın, mobilyasız bir binanın zemininde otururken soruyor.
"Bu ikinci kez mülteci oluyorum. Babam, 1996'da Taliban yönetimi devraldığında beni Pakistan'a kaçırdı ve ben henüz dört yaşındaydım.
“Yirmi beş yıl sonra ve şimdi benim çocuklarım da mülteci.”
İslamabad'ın dışındaki bir mahallede bulunan bu apartman, şu anda Hazara topluluğunun 80 üyesinin geçici evi. Bütün aileler tek kişilik boş odaların zemininde yatar.
Buradaki herkes ancak Pakistan'a vardıktan sonra bir araya geldi ve Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinin ve ABD önderliğindeki NATO birliklerinin geri çekilmesinin hemen ardından yaşanan kaotik ortamda Pakistan sınırı gevşekken kaçmayı başaran "şanslı" az sayıdakiler arasında da var.
Binlerce Afgan da, sınır güvenliğinin geçen ay önemli ölçüde sıkılaştığı İran'a akın etti. Afgan ve İranlı kaçakçılar, The Independent'a gönderilen Facebook sayfalarında hizmetlerini açıkça satıyorlar. İran'a girenlerin çoğu, orada hoş karşılanmayı umarak tehlikeli yoldan Türkiye'ye gitti.
İslamabad yakınlarındaki Hazara ailelerinin parası, yasal belgeleri ve net bir geleceği yok: Afganistan'ın şiddetli çöküşünün kabus gibi sonuçlarının acı bir hatırlatıcısı.