TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla çeşitli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin güncel durumunu değerlendiren Yener, acil durum sinyalleri verdi.
Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener yaptığı açıklamada NASA ve Meteoroloji verileri destekli konuştu. Makine Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Yunus Yenerin 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yaptığı açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2021 Nisan ayı analizlerine ve verilere göre Türkiye’nin üçte ikisinin şiddetli kuraklık-acil durum düzeyinde olduğunu açıkladı. İfadesine Türkiye’de çevre tahribatının had safhaya geldiğini ekleyen Yener, Bu tahribatın iklim krizinin daha da derinleşmesine, doğal çevre, doğal yaşam, tarımsal üretim, kırsal-kentsel tüm toplumsal yaşamı, kısaca ülkemizin bugünü ile sosyoekolojik geleceğini tehdit edici boyutlarda olduğunu belirtti.
“Çevre ve toplum sağlığı, ülkemizin ekolojik geleceği tehdit altında” uyarısını yapan Yener, acilen müdahale yapılması gerektiğini vurguladı. Açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2021 Nisan ayı kuraklık analizine göre Türkiye'nin üçte ikisi şiddetli kuraklık-acil durum düzeyindedir. NASA verileri de aynı yöndedir.”
Hava kirliliği göstergelerine de dikkat çeken MMO Başkanı Yener, durumun pek iç açıcı olmadığı belirtti. “ Keza hava kirliliği göstergeleri de had safhadadır” ifadesini kullanan Yener, Türkiye’nin geleceğine yönelik endişeli olduğunu belirtti ve uyarılarda bulundu.
Aynı zamanda, geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’ndeki müsilaj (deniz salyası) problemiyle ilişkin değerlendirmede de bulunan Yener, şunları söyledi:
“Burdur Gölü’nün, Salda Gölü’nün, Marmara Denizi’nin mevcut durumu içler acısıdır. Ege, Marmara, İç Anadolu'daki göllerin tamamı kirlenmiştir, denizlerimiz korumasız durumdadır”
Buna ek olarak, açıklamalarında, Türkiye’nin gittikçe daha fazla betonlaşmasına dikkat çeken MMO başkanı Yener, kar güdüsüyle yapılan doğa ve kentsel-kırsal alanların tahribine ilişkin vurgular yaptı. Açıklamasında, “Toplumsal gereksinimlere yönelik bir ekonomi ve planlı sosyal kalkınma yaklaşımı acil bir gerekliliktir. Sanayi, teknoloji, tarım, enerji, maden, ulaşım, sağlık, eğitim ve diğer alanlara yönelik politikalar ile çevre politikası bir bütünlük içinde ele alınmadan doğayı ve insanı bir bütün olarak gözeten bir ekoloji oluşturulamaz” dedi.
