Ülkemizde yaşanan büyük depremden sonra tüm bakanlıklar çeşitli önlemler almaya başladı. Yeni kararlar alan bakanlıklardan biri de Sağlık Bakanlığı oldu. Depremin meydana geldiği ilk günden beri sağlık görevlileri bölgede yaşanabilecek salgın hastalıklara karşı uyarılarda bulunuyordu. Vatandaşların kişisel olarak alması gereken önlemlerin yanı sıra, bakanlık da enfeksiyon ve salgın riskine karşı önlemler almak için harekete geçti.
Sağlık Bakanlığı, depremzedelerin ve bölgedeki diğer insanların enfeksiyon ve salgın hastalıklardan korunması için çalışmalar yürütmeye başladı. Bu amaçla, depremden etkilenen şehirlerde Halk Sağlığı Koordinasyon Merkezleri kurulmasına karar verildi. Buna ek olarak, bölgeye 80 bin 516 adet tetanos aşısı, 3 bin doz tetanos serumu ve kuduz aşıları gönderildi.
Konuyla ilgili çalışmaları Kahramanmaraş'tan koordine eden Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Enes Gökler tarafından yapılan açıklamada, depremin yaşandığı ilk andan beri halk sağlığını korumaya yönelik önlemlerin alındığı vurgulandı.
ÖNLEMLER ALINDI
Gökler, 10 şehirde su örnekleri alındığını ve düzenli klorlama uygulamalarının yapıldığını belirtti. Depremden etkilenen iller ve ilçelerde, suların kaynaklarından yoğun klorlama yapıldığı "süper klorlama" çalışmalarının yürütüldüğünü ifade etti. Kahramanmaraş'ta da şebekelerin verilmesiyle bu klorlu suyun sağlandığını ve diğer illerde de benzer uygulamalar yapıldığını söyledi.
Vatandaşların endişelerini hafifletmek için yaptıkları çalışmaları aktaran Gökler, tankerlerle su ulaştırılan yerlerde birebir klorlama yaptıklarını ve suyun bu işlemden sonra kullanıma açıldığını ifade etti. Suyla alakalı düzenli olarak numune ve analiz işlemleri yürüttüklerini de vurguladı.
Suyun kontrol altında olduğunu ve mikrobiyolojik ve klor içeriği açısından düzenli olarak örnekler alındığını belirten Gökler, bu örneklerin en çok çadır kentler, mahalle çeşmeleri ve hastaneler gibi insanların yoğun bulunduğu yerlerden alındığını ve tüm illerde benzer şekilde sürecin yönetildiğini ifade etti.
Gökler, çadır kentlerin hepsinde muayene alanları oluşturulduğunu ve boğaz ağrısı olan ya da ateşlenen çocuklar için ilaç dağıtımı gibi uygulamaların yapıldığını belirtti. Bununla birlikte, halk sağlığı konusunda tehdit oluşturabilecek semptomları hızlı bir şekilde tespit etmeyi sağlayan "sendromik sürveyans" adlı bir erken uyarı sistemini uyguladıklarını da söyledi.
İshal çıkan çocuklarla ilgili verilerin birinci basamak sağlık kuruluşları, hastaneler ve 112'den toplandığını belirtti. Günlük olarak verilerin takip edildiğini ve olası artışların hızlıca önlemler alınarak koordine edildiğini ifade etti. Söz konusu koordinasyonu halk sağlığı uzmanları tarafından söylendiğini açıkladı.
AŞILAR DAĞITILDI
Gökler, deprem bölgesindeki hamile vatandaşlarla birebir iletişim kurulduğunu ve acil durumlarda ulaşabilecekleri numaraların kendilerine verildiğini söyledi. Sağlık ekiplerinin ayrıca, çadır kentlerde ailelerin kayıtlarını tutmak için gezdiğini belirtti.
Depolarda tetanos ve kuduz aşısı sıkıntısı olmadığını belirten Gökler, kurulan çadır kentlere mini buzdolapları ya da aşı nakil kapları yerleştirildiğini açıkladı. Tüm noktalara ve hastanelere de aşıların dağıtıldığını, sonraki aşamalarda çocukların bağışıklama durumları izlenerek, eksik aşısı olan ya da zamanı gelen çocukların bağışıklamasının yapılacağını ifade ederek sözlerini noktaladı.