Hafif ve yüksek şiddetli olarak gelişebilen kulak çınlaması özellikle geceleri ve sessiz ortamlarda duyulabilmektedir. Yüksek şiddetli olan sesler ise genellikle her ortamda duyulabilmektedir ve bunun sebebi merak konusu olmuştur.
Tedavi edilemediği bilinen kulak çınlamasının aradan geçen bir süre sonra kişinin psikolojik sorunlar yaşamasına kadar giderek depresyona girmesine sebep olabilmektedir. Kulak çınlamasının tehlikeli olabileceği durumlar da vardır ve çınlama ani bir şekilde ortaya çıktıysa, hızlı bir şekilde ilerliyorsa tehlike kendini göstermeye başlıyor demektir. Kulak çınlaması ile birlikte gelişen işitme kaybı, baş dönmesi, denge kaybı ve baş ağrısı gibi sorunlar varsa hızlı bir şekilde doktora başvurmalıdır.
Beyinde gelişen bazı tümörler de erken dönemde kendini kulak çınlaması ile belli edebilmektedir. Özellikle tek taraflı kulak çınlaması yaşayan kişilerde işitme kaybı gibi durumlar da görülüyorsa gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte kulak çınlamasının görülme sıklığı yaşa göre değişiklik gösterebilen konular arasında yer almaktadır. Teorik olarak çocuklarda fazla görülmeyen kulak çınlaması yetişkinlerde daha fazla ortaya çıkmaktadır. Fakat bu durum çocuklarda kulak çınlamasının olmadığı anlamına gelmemektedir çünkü çocuk bu durumu tanımlayamıyor veya şikayetini söyleyemiyor olabilir.
Çınlama, her zaman ince bir ses şeklinde de olmayabilir. Kulak çınlaması kaba tonlu, kalın tonlu ya da nabız atar gibi çok farklı tonlarda da kendini gösterebilmektedir. Çocuklarda ise bu durum az duyma gibi şikayetlerde kendisini göstermez fakat her ne kadar zor olsa da tanı konulması mümkündür.
Tıkaçlar, kulak iltihapları, mesleki deformasyon, kulak zarının delinmesi, şeker, tıkaç kullanma, yüksek tansiyon, stres, beyin bölgesinde tümörler, hormonal değişiklikler, kulak kemiğindeki değişimler, kalp ve damar hastalıkları, meniere hastalığı, travma ve kansızlık gibi durumlar kulak çınlamasının nedenleri arasında yer almaktadır.
