İstanbul'da tam 25 noktada Asya Kaplan Sivrisineğine rastlanılması ardından vatandaşlar konu hakkında araştırma yapmaya başladı ve sivrisineğin özelliği ile virüs taşıyıp taşımadığı merak edildi. Sizler için uzman doktorun yapmış olduğu Asya Kaplan Sivrisineği ile ilgili açıklama yazısını paylaşıyoruz. Oldukça uzun bir süredir ülkemizde salgın süreci ile mücadele verilirken Türkiye’de Asya Kaplan Sivrisineği alarmı verildi ve gelişmeler merak edildi. Giysi üzerinden bile ısırabilmekte olan Asya Kaplan Sivrisineği ile ilgili merak edilenler haberimizin devamında yer almaktadır.
“Sarıhumma" ve “batı nil virüsü” gibi hastalıkların taşınmasında oldukça etkili bir tür olan Asya Kaplan Sivrisineğinin özelliklerini anlatan Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Necla Birgül İyison, sivrisineğin giysiler üzerinden bile ısırabildiğini ifade etti. Bu durumun alerjik reaksiyonlara yol açılabileceği bilgisine ulaşılırken geçmesinin zor olduğu ve kaşıntı yaptığı öğrenildi.
Bu sivrisinek türünün ülkemizde ilk olarak 2011 yılında Trakya'da ve 2017 senesinde Karadeniz Bölgesi'nde görüldüğü bilgisini paylaşırken Asya Kaplan sivrisineğinin invaziv bir tür olması sebebi ile ortama hızlı bir şekilde adapte olup çoğalabildiğini söyledi.
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Sevcan Öztemiz ve Ali Rıza Ede’nin 2019 ile 2020 yılları arasında İstanbul'a tam 27 noktasında sivrisinek ile invaziv aedes türlerinin bulunma oranlarının belirlenmesi amacı ile çalışmalar yürüttüğünü aktardı. Kilyos, Beşiktaş ve Sarıyer gibi 25 noktada bu tür sivrisineğe rastlanıldığı öğrenildi ve belediyelerin ilaçlama yapması gerektiği noktasında tavsiyelerde bulunuldu.
Yapılan çalışmalar sebebi ile sivrisineklerin nerede olduklarının bilindiği ve o bölgelere ilaçlama yapılmasının çok iyi olacağını ifade eden İyison, insanların evlerinin çevresinde açık ya da kapalı alanlarda su bırakmamalarının en büyük adım olacağını ifade etti. Evlere sineklik taktırmanın da fayda sağlayacağını ifade eden İyison, büyük su birikintilerinim bulunduğu yerlere fazla gidilmemesi gerektiğini de söyledi.
