Gine'nin maden bakanı, Simandou demir cevheri madeni projesiyle ilgili tüm çalışmaların, ilgili iki şirketin ortak girişim üzerinde anlaşmak için uzatılan son tarihi kaçırması üzerine durdurulmasını emretti.

Maden Bakanı Moussa Magassouba, Pazartesi günü Reuters haber ajansı tarafından görülen ve Rio Tinto'nun Gine'deki yan kuruluşu Simfer SA ve Çin destekli konsorsiyum Winning Consortium Simandou'ya (WCS) hitaben yazılan 3 Temmuz tarihli bir mektupta, çalışmak için "isteklilik eksikliği" gösterdiklerini söyledi. 

Magassouba, "Gine Devleti'nin yapma nezaketini gösterdiği önemli tavizlere rağmen, engellemenin her iki şirketiniz tarafından da projenin çıkarlarına zarar verecek şekilde sürdürüldüğü açık" dedi.

Magassouba, durdurmanın Pazartesi günü yerel saatle sabah 8'den (08:00 GMT) geçerli olmak üzere ülke genelinde geçerli olacağını söyledi.

Rio Tinto, son duraklama hakkında yorum yapmayı reddetti ve WCS, yorum talebine hemen yanıt vermedi.

Türkiye Genelinde Hava Durumu: Sıcak ve Parçalı Bulutlu Türkiye Genelinde Hava Durumu: Sıcak ve Parçalı Bulutlu

Daha sonraki bir açıklamada hükümet, uzak hinterlandından yüzlerce kilometre uzaktaki bir limana demir cevheri çıkarmayı amaçlayan iddialı projede yeni ortaklarla görüşmelere açık olduğunu söyledi, ancak son yıllarda gecikmeler yaşandı.

Gine'nin askeri hükümeti, daha önce Mart ayında maden ve ilgili altyapının yapımını askıya almıştı. Bu, Rio ve WCS'nin o ay 670 km'lik (416 mil) bir demiryolu ve bir liman da dahil olmak üzere maden için altyapıyı "birlikte geliştirecekleri" bir çerçeve anlaşma imzalamasıyla sonuçlandı.

Hükümet, 19 Haziran'da şirketlere bir ortak girişim üzerinde anlaşmaya varmaları için 14 gün süre verdi; bu, kendisi de bir önceki son tarihin uzatılmasıydı.

Hükümet, Mart ayındaki çerçeve anlaşmasının devlete Simandou demir cevherinin yüzde 15'inin yanı sıra demiryolu ve liman ortak girişiminde ücretsiz ve seyreltilemez yüzde 15 hissesini garanti ettiğini söyledi.

Magassouba, Rio ve WCS'nin hükümetin ortak girişimdeki hissesinin koşulları konusunda duraksadığını ve şirketleri bu konudaki "ataletten" sorumlu tuttuklarını söyledi.

Editör: Aslı Kılıç