Sri Lankalılar, hem zengin hem de fakir, bıkmış durumdalar.
Derinleşen ekonomik krizden etkilenen başkent Kolombo'nun gayri resmi yerleşimlerindeki insanlar, gıda fiyatları bir yıldan kısa bir sürede iki katına çıktığı için alışkın olduklarının yarısını yediklerini söylüyorlar. Bu arada, orta sınıf mahallelerde, kafe, fırın ve salon sahipleri personelini bırakmak zorunda kaldılar ve saatlerce süren elektrik kesintileri ve müşterileri uzak tutan düşük kazançlarla dükkanları tamamen kapatma ihtimaliyle karşı karşıyalar.
"Bütün ülke yıkıldı," dedi Colombo'nun Nugegoda bölgesindeki bir kadın. "Sokak köpekleri bile bizden daha iyi yaşıyor."
"Her şey pahalı," dedi bir başkası. "Yönetemiyoruz."
Bir döviz krizinin kıvılcımını çakan Sri Lanka – 22 milyon nüfuslu bir ada ülkesi – on yıllardır yaşadığı en kötü ekonomik gerileme ile boğuşuyor.
Döviz krizi, Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa'nın hükümetini yakıt ithalatı ve diğer temel ihtiyaçlar için ödeme yapamaz hale getirdi. Bu, 13 saate kadar elektrik kesintilerine neden olan ve ülkenin bazı bölgelerinde kara taşımacılığını durma noktasına getiren yakıt kıtlığına neden oldu.
Dizel, pişirme gazı ve gazyağı kuyrukları yaygın bir manzaradır ve insanlar rasyonlarını almak için günlerce sırada beklemek zorunda kaldıklarını bildirmektedir. Polis, kavurucu sıcakta beklerken en az iki kişinin öldüğünü söyledi.
İlaç fiyatları da fırladı, Sri Lanka rupisinin değeri bu yıl ABD doları karşısında yüzde 30 oranında düştü ve bu da onu dünyanın en kötü performans gösteren para birimi haline getirdi.
Rajapaksa hükümeti, kurtarma paketi için Uluslararası Para Fonu'na başvurdu ve Şubat ayında yakıt ithalatı için 500 milyon dolarlık bir kredi limiti sağlayan ve Mart ayında temel ihtiyaç maddelerinin kıtlığını hafifletmeye yardımcı olmak için ikinci bir 1 milyar dolarlık kredi hattını onaylayan Hindistan'dan mali yardım istiyor.
Ancak bu, krizi sona erdirmek için çok az şey yaptı ve COVID-19 salgınının Sri Lanka'nın kilit ekonomik sektörlerinden biri olan turizmi yok etmesinden iki yıl sonra, Mart ayının başından bu yana ülke genelinde cumhurbaşkanının istifasını isteyen protestolar patlak verdi. Cumhurbaşkanının takma adına atıfta bulunan "Eve git, Gota" sloganları atan protestocular, gün boyunca farklı saatlerde şehirler ve kasabalar arasında sokaklara dökülüyor.
