Bir röportajda Scott Morrison, katılım konusunda "herhangi bir nihai karar vermediğini" ve bunun bir yük olduğunu öne sürdü. Batı Avustralya gazetesine verdiği demeçte, "Bu başka bir denizaşırı seyahat... ve karantinada çok zaman geçirdim" dedi. COP26 zirvesi, son yılların en büyük küresel iklim krizi görüşmeleri olacak.
İskoçya'nın Glasgow kentindeki dünya liderleri arasındaki 12 günlük toplantının, küresel ısınmayı yavaşlatmak ve sıcaklık artışını 1.5C'nin altında tutmak için bir sonraki emisyon standartlarını üretmesi umulmaktadır.
Ancak Morrison, Avustralya sınırlarının yeniden açılması da dahil olmak üzere diğer öncelikleri dikkate alacağını söyledi. Gazeteye verdiği demeçte, "Buradaki şeylere ve Covid ile ilgili şeylere odaklanmam gerekiyor. Avustralya o zamanlar açılacak. Yönetilmesi gereken birçok sorun olacak ve bu rekabet eden talepleri yönetmek zorundayım" dedi.
Dünyanın en büyük kömür ve gaz ihracatçılarından biri olan Avustralya, toplantıda güncellenmiş 2030 emisyon kesintilerini sunması beklenen 200 ülkeden biri. Morrison, Avustralya'nın "mümkün olan en kısa sürede" net sıfır emisyon elde etmesini istediğini söyledi, ancak bunun için herhangi bir önlem açıklamadı.
Hükümeti, ABD, Birleşik Krallık ve diğer birçok gelişmiş ülke tarafından zaten taahhüt edilen bir hedef olan 2050 yılına kadar net sıfırı taahhüt etmeye direndi. Avustralya, iklimdeki yavaş ilerlemesi ve kömürle çalışan enerjiye aşırı bağımlılığı nedeniyle sürekli olarak eleştirildi - bu da onu dünyada kişi başına en fazla karbon kirletici ulus haline getiriyor.
Canberra aynı zamanda fosil yakıt endüstrisini de sıkı bir şekilde koruyor ve Asya'da talep olduğu sürece madenciliğe ve kirli yakıt ticaretine devam etme sözü verdi. Temmuz ayında bir BM raporu, onu iklim değişikliğine verdiği yanıt için 170 üye ülke arasında son sıraya koydu. Ve Avustralya'nın aksini iddia etmesine rağmen, BM daha önce ülkenin 2030 yılına kadar 2005 seviyelerinde %26-28'lik bir indirim olan mütevazı Paris Anlaşması hedeflerine ulaşma yolunda olmadığını söylemişti.
2018'de lider olan Morrison, Avustralya'nın iklim politikalarının yeterli olduğunu sürekli olarak savundu. Ülke, 2019-2020 yazında feci bir yangın mevsimi yaşadı - bu sırada Bay Morrison, iklim değişikliğinin rolünü küçümsediği ve krizin zirvesi sırasında bir aile tatili için Hawaii'ye seyahat ettiği için eleştirildi.
