Avrupa Birliği, Moskova'nın Ukrayna'ya karşı savaşını sürdürdüğü sırada ilk kez Rusya'ya karşı kapsamlı bir petrol ambargosu öneriyor.
Blok, Avrupa'nın yıl sonuna kadar Rus petrolünü ithal etmeyi bırakmasını umuyor. Ancak, sorular devam ediyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 4 Mayıs'ta Rusya'ya karşı planlanan ve cesur petrol hamlesini içeren altıncı yaptırım paketinin ayrıntılarını açıkladı.
Teklif açıklanır açıklanmaz, Macaristan ve Slovakya güçlü çekincelerini dile getirdi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, hareketin ülkesinin ekonomisini mahvedeceğini söyledi ve boru hatları üzerinden Rus sevkiyatlarının yalnızca deniz teslimatlarına uygulanabilecek bir yasaktan muaf tutulması gerektiğini öne sürdü.
Hem Macaristan hem de Slovakya, geçen yıl Rusya'dan petrol ithalatının yüzde 75 ila 100'ünü aldı.
Şimdi, Komisyon, tüm AB üyelerinin altı ay içinde tüm Rus ham petrol ithalatını durdurmasını ve yıl sonuna kadar Avrupa Birliği'ne yalnızca benzin, dizel veya kerosen gibi rafine ürünler ithal etmesini istiyor.
Dahası, AB, nakliye ve sigorta şirketlerinin Rus petrolüyle uğraşmasını yasaklamaya çalışıyor.
"Bu önlem, Rusya'nın Batılı sigortacılara ve nakliyecilere olan yüksek bağımlılığından yararlanmayı ve üçüncü ülkeleri geri doldurmaktan caydırmayı amaçlıyor," diyor Maria Shagina, ABD Siyaset ve Güç Merkezi ve Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı, El Cezire'ye verdiği demeçte.
"Avrupa enerji ambargosunun olmaması şu anda Batı yaptırım rejimindeki en büyük zayıflığı oluşturuyor."
Şimdiye kadar Rusya'ya karşı AB yaptırımlarının çoğu, AB Konseyi kararlarından ve düzenlemelerinden kaynaklanmıştır ve esasen 2014 yılında Kırım'ı ilhak ettikten sonra Rusya'ya uygulanan önlemlerde yapılan değişikliklerdir.
Mevcut savaşın Şubat ayında başlamasından bu yana, AB Konseyi, AB yasaları tarafından uygulanabilir olan bu kararları ve beraberindeki düzenlemeleri değiştirmeye devam etti.
Von der Leyen'in Rus petrolü üzerindeki "tam yasağının" uygulanmasını istemesi için, 27 üye devletin tümünün bir dizi şart üzerinde oybirliğiyle oy kullanması, önceki kararları daha da değiştirmesi ve Komisyon'un düzenlemelerin kilit uygulayıcısı olarak hizmet etmesine izin vermesi gerekiyor.
"Bu, AB'nin emrinde çok güçlü bir araç, ancak tüm üye devletlerin oybirliğiyle onayını gerektiriyor. Yasak, AB'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası'nın, ana dış politika kolunun bir parçası haline gelecek, "diyor Nottingham Üniversitesi'nde karşılaştırmalı siyaset alanında yardımcı doçent olan William T Daniel, El Cezire'ye verdiği demeçte.
"AB'nin harekete geçmek için tam özerkliğe sahip olduğu diğer alanların aksine, dış politika hala üye devletlerin toplu sözleşmesine bırakılmış durumda. AB, 27 üyenin tümünün birleşik bir şartlar dizisini kabul etmesini sağlamanın bir yolunu bulamazsa, o zaman bu alanda tam olarak hareket edemez." dedi.
Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nin yanı sıra Hırvatistan da muafiyet düşünüyor. Bulgaristan'ın da çekinceleri var.
"Slovakya'nın petrol ithalatının yüzde 90'ından fazlası, çoğunlukla Druzhba boru hattı üzerinden Rusya'dan geliyor. Slovakya aynı zamanda karayla çevrili bir ülkedir ve deniz yoluyla herhangi bir petrol ithal etmek, Rus petrolünü bir boru hattı üzerinden ithal etmekten çok daha pahalıya mal olacak oldukça hantal bir süreç olacaktır, "diyor Wilson Center'ın küresel üyesi Hari Seshasayee, El Cezire'ye verdiği demeçte.
"AB çapında herhangi bir yasak, petrol fiyatlarında daha fazla bozulmaya ve ayrıca Avrupa genelinde, özellikle de toplam ithalatlarının yarısından fazlası için Rus petrolüne bağımlı olan ülkelerde kıtlığa yol açacaktır."
Şu anda, böyle bir liste sekiz ülkeyi içeriyor - Çek Cumhuriyeti; Bulgaristan; Polonya; Litvanya; Macaristan; Finlandiya; Letonya ve Slovakya.
Seshasayee, "Avrupa ülkeleri, Rus petrolünü alternatif kaynaklarla değiştirmek için çok daha fazla para ödeyecek" dedi.
Avrupa'nın fiili lideri Almanya'nın aylarca petrol ambargosuna direnmesinin nedenlerinden biri de budur.
Bununla birlikte, AB enerji bakanlarının yakın tarihli bir toplantısından sonra, Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Berlin'in ithalat yasağına hazır olduğunu, ancak hareketin "bir iz bırakmadan" Almanya'yı geçmeyeceğini söyledi.
"Tek tek üye devletlerin, özellikle de Almanya'nın politika değişiklikleri çok büyük ve küçümsenmemeli. Yine de, tüm bunların yürürlüğe girmesi zaman alıyor. Ve AB'nin politikasını Rus petrolüne yönelik etkili bir yasağa doğru yeniden yönlendirmesi ne kadar uzun sürerse, Rus ekonomisi Avrupa'ya petrol satışından o kadar uzun süre kar elde edecektir." dedi.
