Bulaşıcı hastalık kategorisinde yer almayan zona hastalığı ikincil bir hastalık olarak görülmektedir ve özellikle son zamanlarda araştırma konusu olmuştur. Hamile kadınların aşı olmaması durumunda ve su çiçeği geçirmeyen çocuklarda zona hastalığı, su çiçeği hastalığına da sebep olabilmektedir. Bu sebeple hamilelerin ve çocukların zona hastalığı bulunan insanlardan uzak durması tavsiye edilmektedir.
Su çiçeği virüsünün sebep olduğu farklı bir hastalık olan zona hastalığı, ciddi bir deri rahatsızlığıdır. Genel olarak 50 yaş ve üzeri kişilerde bu rahatsızlığın görülme oranı daha yüksek olmaktadır. Halk arasında “gece yanığı” ismi ile de tanınan zona hastalığı, ileri yaşlarda daha fazla görülür. Hem sinirlerde hem de deride meydana gelen rahatsızlık olan zona hastalığını çocukken su çiçeği geçiren kişilerin sonraki yaşlarda geçirme ihtimali de yüksektir.
Bağışıklık sistemi düzenli ve düzgün bir şekilde çalışan kişilerde hafif seyreden zona hastalığı, çoğunlukla 50 yaş ve üzeri vatandaşlarda ortaya çıkmaktadır. Özellikle 75 yaş ve sonrasında zona hastalığının görülme ihtimali yükselirken su çiçeği geçiren her kişinin 80 yaşından sonra bu rahatsızlığı geçireceği tahmin edilen bir durumdur.
Ölümcül hastalık kategorisinde yer almayan bu hastalık, bazı zamanlarda ciddi komplikasyonlar oluşmasına sebep olabilmektedir. Bu sebeple hastalığın hızlı bir biçimde iyileşmesini sağlamak için antiviral tedavi uygulamasının yapılması gerekir. Kabarcıkların ortaya çıkması ardından en geç 3 gün içerisinde tedavinin uygulanması gerekir ve bu şekilde hastalığın yayılmasına engel olunur.
Hastalığın devam ettiği sürede ağrıların giderilmesi adına analjezik ilaçlar da kullanılır ve hasta acıya dayanamaz ise opiatlar kullanılır. Bunun yanı sıra, zona hastalığı bulunan bir vatandaşın çevresine doğrudan bu rahatsızlığı ulaştırmasının mümkün olmadığı bilinmektedir. Fakat kişilere su çiçeği bulaştırmaları ise söz konusu olabilir ve bu sebeple hamile kadınların ve bebeklerin zona hastalarından uzak durması tavsiye edilir.
