Timus bezi her ne kadar çok bilinmese de hayatı açıdan kendi küçük işlevi büyük olan organlardan biri olmaktadır. Yardımcı Doçent Doktor Gamze Şenbursa timüs bezi hakkında önemli bilgileri paylaşarak sağlık gündeminin üst sıralarında yer aldı ve adından söz ettirdi. Ceviz büyüklüğünde olan timüs bezi vücudumuzun yaşam enerjisinin merkezi ve yaşam kaynağıdır. Pek çok insan yaşam kaynağını kalp ya da beyin olarak düşünse de bu doğru değildir. Soluk borusunun önünde, tiroid bezinin altında ve iman tahtasının üzerinde bulunan timüs bezi komuta eğitim merkezi olması ile de adından söz ettirir. Timüs vücut hücreleri ile vücuda zarar verebilecek yabancı hücrelere ayırt eder. Timüs bezi salgıları ile bağışıklık sisteminin mikroplarla nasıl savaşacağı organize edilir.
Doğumdan önce ve hemen sonra lenfositler timüs bezi tarafından meydana getirilir. Bu sayede insanlar doğar doğmaz enfeksiyonlara karşı bir koruma kalkanı oluşur. Yaşla birlikte timüs bezi küçülür ve daha sonra fonksiyonlarını da kaybeder. Timüs bezi toplamda 15 gramdır ve ergenlikte östrojen ve testosteron salınımının artmasıyla beraber 35 gram ağırlığına bulaşır.
Timüs üzerinde ergenlik döneminde östrojen ve testosteron eğitilebilmesi için iki kapsülün oluştuğu bilinmektedir. Bu da hem ağırlık hem de işlev olarak timüs bezinin büyüklüğünü etkileyen bir durumdur. Eğer bu kapsüller gelişmezse sonraki yaşlarda östrojen ve testosteron eğitilemez ve hücreleri işlevsiz bir hücre olarak kansere zemin hazırlar kadınlarda kısırlık rahim ya da meme kanseri, erkeklerde ise prostat ya da testis kanseri ya da kısırlık gibi durumlar görülebilir.
Timüs bezinin işlevlerinin arttığı zaman insan vücudunun kanserden kurtulmak ve korunmak için büyük bir yetenek kazandığı ortaya çıkmıştır ve kanser riskinin ortadan kalktığı bilgisi ispatlanmıştır. İşlevsel olarak hipofizden salınan serotonin ve endorfin seviyesi timüs bezinin devamlılığını da etkilemektedir. Serotonin ve endorfin timüs bezini uyararak vücut için iç huzur, mutluluk, sakinlik ve denge getirmektedir. Bunun yanı sıra gülümsemek de timüs bezini güçlendirir ve olumlu duygular oluşmasına yardımcı olur.
Çağımızın hastalığı olarak stresin nitelendirilmeye devam etmesi boyunca endorfin ve serotonin salınımı düşmektedir ve gülümseme hayatımızdan silinmektedir. Bu şekilde timüs bezi de bu durumdan ilk etkilenen organlar arasında yer alır. Aşırı sinirlilik, hayattan zevk almama, olaylar karşısında aşırı alınganlık ya da hassasiyet gösterme, duygu durumunda ani değişiklikler timüsün aktivitesindeki bozulmaların habercisi olmaktadır.
Halk tarafından uykuluk bezi olarak da isimlendirilen timüs bezi küçük yaşlarda büyüktür ve ergenlik çağına doğru giderek küçülmeye başlar. Ancak bazı durumlarda timüs bezinin küçülmediği ve büyük kaldığı da görülmektedir. İnsan vücudunda savunma hücrelerinin olgunlaştığı yer timüs bezidir. Bazı durumlarda bu bezden tümörde oluşabilir ve daha sonra çabuk yorulma, göz kapaklarında düşme ya da halsizlik gibi şikayetler ortaya çıkabilir.