Gerek günlük hayatın getirdiği stres gerek gündem olsun stres yapmak yalnızca psikolojimizi değil cildimizi de oldukça etkilemektedir. Örneğin insanların ciltleri stres altında olduğu zaman lekelenmeye daha yatkın olmaktadır. Stresin insan cildi üzerinde yarattığı etkileri kaleme alan Dermatoloji Uzmanı Doktor Betül Şengör sağlık gündeminde yer aldı.
Stres, kronik ya da akut bir problem olarak vücutta kısa süreli ya da uzun vadeli problemlere yol açmaktadır. Cilt sağlığı psikolojik bir sorundur ve bu durum da doğrudan hastalıkların tetikçisi olmaktadır. Yalnızca cilt değil endokrin hastalıklar içinde de sıklıkla konusu geçmektedir.
Günümüzde şehir hayatı ve özellikle yoğun iş sebebi ile stres de hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Yoğun kargaşaya sebep olan ve uykuları kaçıran stresten en çok etkilenen organlar arasında cilt de yer almaktadır. Stresin özellikle cildi daha hızlı yaşlandırdığı bilinmektedir ve bu durumun en belirgin etkisi daha yaşlı görünmemize sebep olmasıdır. Stres yapmak öncelikli ifademize yansır ve bu durum bizi daha yaşlı, mutsuz ve üzgün gösterir. Kortizol hormonu artışına bağlı olarak derideki kan akımı da aşırı stres ile beraber yavaşlanmaktadır. Deri hücrelerinin beslenmesi de stres sebebiyle bozulabilir, cilt kurur ve ince kırışıklıklar artış gösterir, cilt stres yapıldığı zaman mat görünmeye başlar ve cansız olur, serbest radikal ismi verilen atık maddelerin artması ile beraber yaşlanma süreci de hızlanır.
Uyku düzeninde bozulma, kafein, sigara ve alkol tüketiminin artması, sağlıklı alışkanlıkların terk edilmesi gibi durumların yaşanması ile birlikte cildimiz daha sarkık ve yorgun görünecektir. Bunun yanı sıra gözlerde şişlik ve morluklar oluşabilir ve cilt eski parlaklığını kaybetmesi sonrasında donuk ve soluk görünür.
Vücutta adrenalin ve kortizol hormonları stres altındayken artmaktadır. Hormonal dalgalanmada vücudun su kaybı yaşamasına sebep olur ve yeterli oranda su tüketimi gerçekleşmiyorsa ciltte kuruluk artış gösterir. Ciltte meydana gelen kurulup cilt bariyerinde bozulmaya sebep olur ve bu durum sonucunda ciltte pul pul dökülmeler de yaşanmaktadır. Egzama oluşumu da görülebilir ve dolayısıyla kuruluğu engellemek için cilt bariyerini kuvvetlendirmek gerekmektedir. Cildimize uygun nemlendiriciyi kullanmak da cilt kuruluğunun önüne geçmeye yardımcı olacaktır.
Bir grup hormon salgısı da stres ile birlikte artmaktadır ve vücutta inflamasyon dediğimiz tepki bunun sonucunda ortaya çıkmaktadır. Strese bağlı inflamasyon ile beraber egzama, gül hastalığı, ürtiker ve sedef hastalığı gibi pek çok cilt hastalığı da ortaya çıkabilmektedir. Özellikle kronik cilt hastalığı yaşayan kişilerin bir bölümünde yapılan araştırmalara göre stresin etken olabileceği ortaya çıkmıştır.
Strese karşı cildi korumak için cildin nemli tutulması önemli olmaktadır. Bu sebeple cildimizi deterjan içermeyen yumuşak ve temiz içerikli nemlendirici ile temizlememiz gerekmektedir. Nemlendirici kullanımını cildimiz hassas ise ve egzama problemi yaşanıyorsa daha çok önemsememiz önemli olmaktadır. Bunun yanı sıra akneye eğilimli ve yağlı bir cildiniz varsa mutlaka bir uzmana muayene olmamız da önemli olmaktadır.