Aşırı sinirlilik hali son zamanlarda en sık karşılaşılan durumlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ruhsal yakınmalardan biri olarak görülen aşırı sinirlilik, kontrolsüz, abartılı ve uygun olmayan bir sinir hali yaşamak olarak kendisini göstermektedir. Konu hakkında önemli açıklamalar gerçekleştiren Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Tuba Erdoğan, bu durumun zararlarını aktardı.
Durduk yere ve ani bir şekilde aşırı sinirlilik halinin kendisini göstermesi çoğu zaman buzdağının görünen kısmı olarak ortaya çıkmaktadır. Genel anlamda buzdağının görünmeyen kısmında da kişinin kabul etmek istemediği ve yüzleşmediği duygular yatmaktadır. O duygular da genel anlamda çaresizlik, kırgınlık, üzüntü, korku ve yalnızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pek çok kişi tarafından kabul edilmesi zor olan bu duygular aşırı sinirlilik ya da öfke olarak kendini gösterebilir ve insanlar için savunma ya da kamuflaj görevi görür. Tek başına bir hastalık olmayan sinirlilik hali bazı psikiyatrik bozuklukların belirtisi olarak da kabul edilebilmektedir. Kişilik bozuklukları, kaygı bozuklukları, depresyon ve alkol madde kullanım bozuklukları gibi çok sayıda psikiyatrik bozukluk bu maddeler arasında sayılmaktadır.
Şeker hastalığı, epilepsi, hipertiroidi ve uyku apne sendromu gibi genel tıbbi hastalıkların aşırı sinirlilik halini yaratabildiği ifade edilmiştir. Genel olarak sinirlilik hali bir sonuç olarak karşımıza çıkar fakat bazen de bir neden olabilir. Bu duruma gerekçe olarak da aşırı sinirlilik hali kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve gastrit gibi hastalıkların oluşmasında ya da mevcut görülen hastalığın seyri konusunda olumsuz etkiye sahip olması belirtilir.
Açıklanan bu sebepler dolayısıyla tedavi çok yönlü olarak incelenmeli ve bu duruma göre hamleler yapılmalıdır. Altta yatan hastalıkların da incelenmesi önemli bir konu olmaktadır. Aşırı sinirlilik halinin altında yatan veririz bazı duygular açığa çıkarılıp bilişsel yeniden yapılandırma gibi psikoterapiye yöntemleri de kullanılabilir.