Gece yarısında yorgun bir şekilde evine gelen cinayet masasının genç komiseri televizyonu açtığı zaman uyumadan önce bir seri katil filmi ile karşı karşıya geldi. Genç komiser yorgun olmasına rağmen filmi izlemeye başladı ve daha sonra böyle durumlar ile karşılaşmadığı için kendini şanslı gördü. Fakat sabah olduğu zaman yeni günde ise gelen telefon sonrasında kendisini ve ekibini bir seri katil soruşturmasının içerisinde buldu. İstanbul'da 1998 tarihinde bir ay içinde 3 mobilyacının öldürülmesi ve sonra katilin izinin kontörle aranan bir telefon kaydından bulunması filmleri aratmadı.
O çalışmanın içinde yer alan polis memurları Erdal Karaman ile Mustafa Bayram korkunç cinayetlerin detaylarını paylaşarak dikkat çekti. Emekli polis memuru Mustafa Bayram gün içerisinde haber merkezinden bir telefon aldıklarını açıkladı ve Esenler'de yaşanan cinayeti anlattı. Amirlerine duruma bildirdiklerini ifade eden Bayram telsizlerde de yoğun bir görüşme başladığını söyledi. Olay yerine gittikten sonra cesedin kimlik tespitinin yapıldığını açıklayan Bayram 35 yaşındaki Ali Osman Belek isimli şahsın öldürüldüğünü ifade etti. Cesedi bulduklarını belirten Bayram olay yerinde hiç ipucunun olmadığını da söyledi.
Katilin durması üzerine çalışmaların devam ettiğini belirten Bayram katil izine ulaşılamadığını söyledi. Bir süre sonra yeni bir cinayet vakasından da haber aldıklarını belirten Bayram cesedi gördükleri zaman komiseri ile birbirlerine baktıklarını ve karşılarında bir seri katilin olduğunu anladıklarını söyledi. İlk kurban gibi cep telefonunun alındığını, sabah erken saatlerde depoda sessiz sıkılan bir kurşun ile cinayetin işlendiği gibi bilgiler paylaşıldı.
İki gün sonra 3. cinayetinde işlenmesi ardından bir telefon kaydı aracılığı ile katilin izini tespit ettiklerini belirten Bayram katilin gece görüştüğü kişiyi bulduklarını söyledi. Katilin görüştüğü kişiyi sonunda bulduklarını belirten Bayram kim olduğunu sorduklarında kayınbiraderi olduğunu söylediğini açıkladı. Daha sonra seri katile de ulaşıldı ve seri katil çocukluk zamanında bir mobilyacının cinsel tacizine uğradığını, o psikolojiden kurtulamadığını ve mobilyacılardan intikam almaya ant içtiğini söyledi.
