Hamileliğin fizyolojik ve doğal bir süreç olduğunu ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Gülfem Şişmanoğlu, anne adaylarında bazı fiziksel değişikliklerin meydana geldiğini söyledi. Her şeyin yolunda gittiği bir hamilelik sürecinde 9 ay boyunca egzersiz yapılmasının bir problem oluşturmadığı gibi önemli faydalar da sağladığı hakkında açıklamalar gerçekleşti.
Anne adaylarının yapılan egzersizler sayesinde bedenlerinde meydana gelen değişimlere daha rahat adapte olduğu ifade edilirken bedenin de doğuma hazırlandığı söylenildi. Hamileliğin her döneminde yüzme, yürüyüş, hamile yogası ve hamilelik pilatesinin rahatlıkla yapılacağını ifade eden Şişmanoğlu, yürüyüşün anne adayının kilo kontrolüne yardımcı olacağını da söyledi.
Aynı zamanda yürüyüşün vücuttaki önemi azalttığını ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, doğumun kendiliğinden başlamasına ve bebeğin başının doğum kanalına girmesine yardımcı olacağını ifade etti. Yoga, pilates ve yüzme çalışmaları ile vücudun değişen ağırlık merkezine uyum sağladığını ifade eden Şişmanoğlu, boyun, bel ve sırt ağrılarının da azalacağını söyledi. Yürüyüş ve farklı yoga pozisyonlarının bebeğin anne karnında bulunduğu sırada doğuma en uygun pozisyona yerleşmesine katkıda bulunduğu belirtildi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Başak Önal, şeker yükleme testinin neden gerekli olduğu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Anne adayında kontrol altına alınmamış olan gebelik diyabetinin bebek üzerinde hayatı tehdit edebilen riskler oluşturacağını ifade eden Önal, erken doğum riskinin de artacağını söyledi.
Bir diğer tehlikenin ise bebeğin rahim içinde ani bir şekilde ölme riski olduğunu ifade eden Önal, bebekte kalsiyum düşüklüğü ve yenidoğan sarılığı gibi çok sayıda problemin de geçirileceğini açıkladı. Bu sebeple hiçbir yakınma bulunmasa ve bir risk faktörü taşınmasa bile her hamilenin 24 ile 28 haftalar arasında Oral Glukoz Tolerans testini yaptırması gerektiği ifade edildi.