Türkiye, seçim atmosferine hızla girerken, siyasilerden uzun süreli mağduriyetler için etkin çözümler bekleniyor. Son 20 yılın belki de en kritik seçimlerine hazırlıklar hızlandı. Sayısız eylem, haberler ve sosyal medyada başlatılan kampanyalar, nihayet EYT'yi gündeme getirmeyi başardı. Haklarını alamayan binlerce emekçinin gözü ise yapılacak düzenlemede. 

Etkili bir çözümün ya da çözümsüzlüğün dengeleri değiştireceği aşikâr. Gelin, hem iktidarın hem muhalefetin ana gündemi EYT'ye daha yakından bakalım.

İstanbul Finans Merkezi’ne Yabancı Para Birimlerinde Defter Tutma İmkanı! İstanbul Finans Merkezi’ne Yabancı Para Birimlerinde Defter Tutma İmkanı!

 EYT MAĞDURİYETİNİ BAŞLATAN KARAR

  Türkiye'de emeklilik şartları 8 Eylül 1999 tarihine kadar oldukça netti. Kadınlar için 20 yıl ve erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi şartlarına ek olarak 5.000 prim gün sayısı şartı mevcuttu. Bu şartları yerine getirmiş olan vatandaşlar, emeklilik hakkına sahip oluyorlardı. Tarihler 8 eylül 1999'u gösterdiğinde ise birçok emekçinin hakkını alamamasına sebep olacak o değişiklik getirildi : yaş şartı.

 Yapılan değişiklikle, emeklilik yaşı kadınlar için 58 olarak belirlenirken, erkekler için 60 olarak belirlendi. Ek olarak, prim gününde artışa gidilerek süre, 5.000 günden 7.000 güne çıkartıldı. Başlangıçta zararsız görülen bu değişiklik 23 yıl sürecek bir EYT kabusunun ayak sesleriydi. Prim günü ödemeleri ve sigortalılık süresi bakımından sorun yaşanmazken, giderek artan yaş sorunu endişe vericiydi. Emeklilik için her iki şartı da sağlamasına rağmen, belirlenen yaşa henüz ulaşmamış vatandaşlar, emeklerinin karşılığını alabilmek için bazen uzunca bir süre daha beklemek mecburiyetinde kaldı. Emeklilik hayalleri rafa kaldırıldı, yerini geçim kaygısı aldı.

  23 yıl boyunca, çoğunluğunu işçi grubunun oluşturduğu düşünülen büyük bir kesim EYT'den mağdur oldu, "EYT'li" oldu.  Son 2 yıldır nihayet ekranlarda yer edinebilen bu mesele kesin ve hızlı çözüm gerektirir hâle geldi, defalarca tartışıldı, formüller önerildi.

• EYT'DE HANGİ AŞAMAYA GELİNDİ?

 Konuya dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konunun 2023 yılına kalmayacağını, " İlgili bakan arkadaşlarım konu üzerinde çalışıyor. 2023'e masamızdan bunu kaldırmış olarak gireceğiz." sözleriyle ifade etti.

Çalışmalarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin açıklamalarında, tüm sorunlara ortak çözüm sağlayabilecek tek formül arayışında oldukları ve çözümün aralık ayında belirlenmesinin ardından, meclise getirmek istediklerine yer verildi. Böylelikle 2023 yılının Ocak ayında çözüm uygulamaya konulabilecek. Yeterli sigorta süresi ve prim gününü doldurmuş olanları kapsayabilecek düzenlemeye ilişkin, stajyerlik ve çıraklık süreçlerinin EYT kapsamında olmadığı, yalnızca sağlık sigortasını korumak üzere geliştirilmiş bir sistem olduğuna dikkat çekildi. Düzenlemenin ocak ayına sarkabileceği olasılığı da bulunuyor. Gecikmeye çözümsüzlükten ziyade 1999 öncesi sigorta kayıtlarında yaşanan aksaklıklar da sebep gösteriliyor.

• DÜZENLEME BERABERİNDE NE GETİRECEK, KİMLER YARARLANABİLECEK?

 Düzenlemeden ilk etapta yaklaşık 1.5 milyon kişinin yararlanabileceği öngörülüyor. Bu kişiler, sigortalılık yıllarını ve prim günlerini doldurmuş olanları kapsayacak. Prim gününde 7.000 değil, 5.000 günün de dikkate alınacağı da önemli detaylardan birisi. Bu sayede düzenlemenin herkesi kapsayabilmesi hedefleniyor.

  Stajyer ve çıraklık sürelerinin bir sigorta girişi olmadığını belirten bakanlık, bunun yalnızca sağlık sigortasını korumak için geliştirilmiş bir yöntem olduğuna dikkat çekiyor.

  Diğer yandan düzenlemenin işverene olan etkisinin de dikkate alınacağı belirtilirken, hem emeklinin hem de işverenin mağdur edilmemesi için işverene prim desteği sağlanabilecek. 

 Düzenlemeye dair yeni ayrıntıların önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.

Editör: Vural Pars