Obeziteye sahip olan kişilerin gerçekleşen uyku incelemelerine göre gece uyku kalitelerinin kötü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İnceleme yapılan kişilerde obeziteye sahip olanlarda gün içi uyuklamaların daha fazla görüldüğü sonucuna da ulaşılmış ve bu da hastalık ile uyku arasındaki bağı ortaya çıkarmıştır. Uyku mekanizmalarının obezite ile direkt bir ilişkisinin olduğu savını güçlendirmekte olan bu bulgular çeşitli bilimsel çalışmalarda konu olmuştur.
Çocuklar ile birlikte yetişkinlerde de son yapılan çalışmalara göre uyku alışkanlığı ve yemek yeme alışkanlığının değişmesi ile birlikte obezite gelişim riskinin arttığı ve kilo alımının artış gösterdiği yönde bulgulara ulaşılmıştır. Bu sayede uykuda geçiren sürenin eski zamanlara göre kısaldığı ve kısa uyku süresinin kişileri gündüz uyumaya sevk ettiği ifade edilmiştir.
Insülin salınımı ve enerji harcanması üzerinde oldukça etkilere sahip olan uyku, kişilerin kan şekeri dengesi ve kilo kontrolü üzerinde de etkili olmaktadır. Obezite gelişmesinin nedenleri kısa süreli uyuyan kişilere göre çeşitlilik gösterebilmektedir. Kısa uyku süresi olan kişilerde yapılan çalışmalara göre tokluk hissinin azaldığı görülmüş ve bu da onları daha çok yemek yemeye teşvik etmiştir.
Bilimsel çalışmalara göre ise uyku süresi kısa olan kişilerin biyolojik açlık yerine duygusal açlık sebebiyle daha fazla yemek yedikleri ve bu durumun bir sebebinin de uyku süresinin azlığı olduğu ortaya çıkmıştır. Ödüllendirici besin oranlarına uykusuz bireylerin daha yatkın olduğu yönde ifadeler kullanılmış ve bu kişilerde gerçekleşen beyin görüntülenmeleri sırasında sağlıksız gıdalara karşı beynin verdiği yanıt aşırı yeme gibi bir sonuç vermiştir.
Uyku probleminin yanı sıra aşırı kişi kilolu kişilerde görülen bir diğer durum ise huzursuz bacaklar sendromu olarak isimlendirilmektedir. Bu sendrom normal kilolu kişilere göre aşırı kilolu kişilerde daha çok rastlanır ve kısa süre içerisinde ortaya çıkabilir.
