Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonrasında ekonomi yönetiminde değişiklikler yaptı. Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek’i görevlendirdi. Merkez Bankasının başına Hafize Gaye Erkan getirildi. Şimşek ve Erkan bürokratlardan oluşan ekipleri ile ekonominin düzelmesi için yeni politikalar belirlemeye başladı. Bu politikaların sonuçlarının uzun vadede daha net şekilde görülmesi bekleniyordu. Ancak ilk olumlu sonuçlar gelmeye başladı.
Yeni ekonomi yönetiminin izlediği politikalar, uluslararası piyasada yakından takip ediliyor. Kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s tarafından Türkiye hakkında önemli değerlendirmeler yapıldı. Yapılan olumlu değerlendirmeler, Türkiye ekonomisinin yakın zamanda feraha çıkabilmesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
YENİ EKONOMİ YÖNETİMİNE BÜYÜK ÖVGÜ
Moody’s tarafından yapılan değerlendirmeye göre Ortodoks, kurallı ve öngörülebilir politikaların uygulanmasının kredi açısından olumlu olduğu ifade edildi. Moody’s yetkilileri, bu politikaların beklediklerinden daha erken bir tarihte gerçekleştiğini de değerlendirdi.
Kuruluşun Türkiye hakkında yayımladığı yıllık analizde Ortodoks politikaların sürdürülmesi gerektiği ifade edildi. Bu sayede dengesizliklerin giderilebileceği de dile getirildi.
KREDİ NOTU ARTIRILABİLİR
Moody’s yıllık analizinde görünümün pozitif yönlü bir seyir izlemesi halinde Türkiye’nin kredi notunun artırılabileceği ifade edildi. Analizde dikkat çeken değerlendirmelerden biri de geçen yıl uygulanan bazı makroihtiyati tedbirlerin bankaların kararlılığı noktasında zararlı olduğuydu. Yeni ekonomi yönetiminin bu tedbirleri kaldırması ise olumlu olarak değerlendirildi.
Analizde, Türk lirasının piyasadan kaynaklı nedenlerle değer kaybetmesinin, ihracatçıların rekabet gücünün artmasına yardımcı olduğu söylendi. Kurum tarafından yapılan açıklamada izlenen politikalar nedeniyle enflasyon, gelecek aylarda da yüksek kalacak. Ancak izlenen politikaların sürdürülmesi, kredi notunun artırılması açısından faydalı olacak.
Moody’s tarafından yapılan değerlendirmelerde Ortodoks politikaların kısa süreli olması halinde görünümün negatif olabileceği belirtildi. Ayrıca uzun vadede büyüme beklentisi açısından da olumlu bir değerlendirme yapıldı. Kamu borçlarının emsal ülkelere kıyasla daha düşük olduğu vurgulandı. Bu değerlendirmelere göre ilerleyen dönemde ekonomik politikalarda değişiklik yapılıp yapılmayacağı merak ediliyor.